Rusya – Ukrayna – Biz , Mûlahazası

Rusya – Ukrayna – Biz , Mûlahazası

                Putin’in öncülüğünde Rusya; Ukrayna’nın, Donetsk ve Luhansk bölgelerinin kritik noktalarına yaptığı saldırılar ile işgal niyetini açıkça ortaya çıkarmıştır.

Haber makaleleri okurken, Putin’in geçtiğimiz yıllarda yaptığı: “ Çarlık Rusya’sının sınırlarına döneceğiz” açıklamasına denk geldim. Akabinde iki bölgeye, bağımsızlık ilan etmelerini istediğini vs. başlıkları okudum.

Şu an ise, Tarihsel süreç itibari ile Ukrayna diye bir devlet olmadığını îlâm etmektedir. Rusya’nın bu iştahı; dünya enerji  tedarikçiliği ve savaş sanayi tekelliğinin getirdiği, özgüven ile; İki bölge ile iktifa etmeyerek;

Kırım, Odesa, Kherson ve Zaporizhia’yı da kapsayarak devam edecek gibi gözükmektedir.

Ukrayna’yı müteakiben, Polonya, Belarus, Moldova, Romanya, Varna’yı alarak Karadeniz’in güneyine doğru ne kadar inebileceği senaryolarını bilemiyorum.

Savaş gerçeğinin her daim herkese acı sonuçlar doğuracağını ifade ederek bir konuya temas etmek istiyorum. Savaş elbette normal ve hoş karşılanacak bir durum değildir fakat mecburî ise kaçınılmaz bir hakikattir.

Şöyle tarihe dönüp baktığımız da ecdadımız, hangi savaşı mecburiyetten dolayı yapmamış ki ? Türkiye’nin bugün kalkıp Osmanlı İmparatorluğu sınırlarına geri döneceğiz metaforu nasıl ise, Rusya’nın bugün ki hamlesi de böylesine müstemleke bir zihniyet ile eş değerdir.

Türkiye’nin bugün böyle bir misyon ile harekete geçtiğini varsayalım…

Nato, Avrupa Konseyi, Varşova Paktı, Körfez Arap İş Birliği Konseyi, Birleşmiş Milletler söz söylemeden kendi içimizde ki vizyon ve misyon fraksiyonları ortaya çıkacaktır. Ayrılık ve ihanet şebekeleri ile doluyuz.

Gündemde; Rusya’nın mimarlar odası, tabipleri odası, akademisyenler lâhikası, Rus yerel ve uluslar arası medyaların, Muhalif kanatların “ SAVAŞA HAYIR “ , Ukrayna’ya Girilemez, Teokrasiye Son vb.. nârâlarını görebiliyor, okuyabiliyor musunuz ?

Herhalde Rusya bu medeni örgütleşmeden nasibini almamıştır diyebiliriz ya da kocaman bir HAYIR gerçeğini kabul etmek zorunda kalırız.

Ekranlarında 1 dolar, 100/200 Rus Rublesi olacak diye felaket tellallığı yapan ekonomistler görebiliyor musunuz ?

Varını, yoğunu dolara yatırıp savaş borsasının kazananı olma hayali kuran Ruslar var mıdır ?

Bu mülahazadan ortaya çıkarılacak bir gerçek var ki o da; bir olmamız, güçlü olmamız gerektiğidir.

Ucuz ve söylemsel siyasi hamleler yerine, kalıcı ve sürdürülebilir bir misyon ile hareket etmemizin gerçekliğidir.

Barış YAVUZ

Leave a Comment

Your email address will not be published.